CHEMTRAİLS KOMPLO TEORİSİ

Chemtrail komplo teorisine göre yüksekten uçan uçakların çıkarıp semada uzun süre bıraktıkları izler, umumî efkârdan gizli olarak plânlanmış sinsi hedefler için kasten püskürtülen kimyevî veya biyolojik maddelerdir.

Bu gazların içeriğindeki baryum, alüminyum, silikon karbür gibi maddelerin uçak motorları için çok sağlıklı maddeler olmadığı açık. Bu da bu işlemin kasıtlı olarak yapıldığını düşündürüyor.
Bu konuda bir çok komplo teorisi var; mesela bu kimyasalların insanları psikolojik olarak pasifize ediyor oluşu bu iddialardan biri.

Bir diğer iddia da; dünya atmosferine, gelecekteki bir uzaylı kolonizasyonu için Abd hükümetiyle işbirliği içindeki dünyadışı canlılar tarafından jeomühendislik uygulanıyor olması, hatta bu teori bir başka korkutucu teori olan fema ve yeraltı sığınakları iddialarıyla bağdaştırılıyor.

HAVADAKİ TEHLİKENİN FARKINDA MISINIZ?

1900’lerin başında, toprağa kimyasal gübreler atılmaya başlandı. Verim süperdi! ‘Toprak kirletiliyor’ diyenlere kimse kulak asmadı.

Toprak öyle kirlendi/değişti ki şu anda doğal tarım yapabileceğimiz temiz bir toprak bulamıyoruz. Kimyasal gübresiz ürün alamıyoruz!

Sonra, denizlerimizin/derelerimizin kirlenmesine hiç aldırmadık. Sanayi ve evsel artıklarımızı derelerimize denizlerimize boşalttık.

Şimdi içilebilecek su bulamıyoruz. Bırakın girebileceğimiz temiz plajları, balıklarımızın yaşayabileceği deniz alanları bile kalmadı.

Artık havamıza sprey ile kimyasallar sıkılıyor Chemtrails. Havamız kirletiliyor. Türlü hastalıklara maruz bırakılıyoruz. Tükeniyoruz.

Yakın zamanda temiz ve doğal bir havaya hasret kalacağız. Belki para ödemek zorunda kalacağız. Şimdi itiraz etmezsek ne zaman edeceğiz?

Son Chemtrails ile ilgili feryatlarımıza kulak verin. Paylaşın. Devlet duymuyor, duyuralım! Yarın çok geç. Şimdi karşı durmalıyız. Hemen.

Prof. Dr. Mete GÜNDOĞAN

H.A.A.R.P Projesi ve Chemtrails

Son günlerde yaşanan doğal afetlerden sonra, internet âleminde doğal afetlerin nedenlerini anlatan yazılara rastlamaktayız. Bu doğal afetlerin nedenleri Chemtrails ve Geoenginering (İklim mühendisliği) ile ilişkisi olduğu sanal çevrelerce ifade edilmektedir. Bilgi kirliliğini ortadan kaldırmak için Chemtrails’in ne olduğunu açıklama ihtiyacı hâsıl oldu. Fakat bu açıklamayı yapmadan önce bütün bu olayları HAARP Projesi kapsamında değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum.

Haarp projesi yani orijinal adı ile High Frequency Active AuroralResearch sırlarla dolu bir proje. Kıyamet komplo teorilerinin baş sırasına yerleşen H.A.A.R.P bir deprem silahı olarak niteleniyor. Neden insanoğlu kıyamet silahı yapar ki? Akla ister istemez “Avanjelistlerin tanrıyı kıyamete zorlama”sı geliyor.

İklimleri değiştirebilen H.A.A.R.P projesi ünlü bilim adamı NicolaTesla’nın FBI tarafından el konulan çalışmalarından yola çıkılarak yapıldığı çok yerde yazılıp çizilmektedir. Türkçe manası Yüksek Frekans Aktif Auroral Araştırma Programı olan H.A.A.R.P adından da anlaşılacağı gibi yüksek frekansla ilgili bir program. Türkiye’de yaşanan 17 Ağustos depremi bu projenin ürünü olduğu iddia edilmektedir. Hatta en son yaşadığımız dolu yağışını da buna bağlayan çevreler olduğu görülmektedir. Bu proje senelerdir, Alaska’da Gakona askeri üssü yakınlarında, ABD Hava ve Deniz Kuvvetlerince gerçekleştiriliyor ve kimsenin girmediği özel bir alanda tesis kurulmuştur. Gelelim Chemtrails’in ne olduğuna.

CHEMTRAİLS: Kimyasal iz adı verilen gökyüzünde uçakların bıraktığı zehirler. Bir başka şekilde ifade edersek; Gökyüzünde askeri ve sivil uçaklar tarafından beyaz/gri görünümünde spreyleme’ye Chemtrail denir!Aslında uçakların hemen arkasında, bir kuyruk gibi duran buharlaşma, bir kaç saniye veya bir kaç dakika sonra çözülür, ama gökyüzünde saatlerce yapay bulut olarak yayılmaz. Şu soruyu sorabilirsiniz. O halde neden bu buharlaşma hemen dağılmıyor da, gökyüzünde belirli bir süre kalıyor? Bu seferde akla başka bir soru geliyor. Uçaklar spreyleme mi yapıyor? Uçakların spreyleme yapma amacı nedir? Toplu ölümler mi planlanıyor? Chemtrail Siyonizm’in yenidünya düzeni kurmak maksatlı kullandığı bir kimyasal silah olabilir mi? Uçak motorlarının çıkarttığı iz diyebilirsiniz, belirtmek, isterim ki; spreyleme motordan değil farklı yerden yapılıyor.

Siyonizm’in tek dünya krallığı kurma hayali olduğunu ve bunla alakalı yüz yıllık planlar yaptığını ve bu doğrultuda her şeyi kullanmayı mubah saydığını biliyoruz. Bu insanlık düşmanları neden gökyüzüne kimyasal iz bırakıyor? Altını çizerek ifade ediyorum; “meteoroloji uçaklarından çıkan izler kesinlikle motorlardan çıkan bir şey değil, ama her iz çıkartan uçakta kimyasal spreyleme yapıyor anlamına gelmez.” Uçaklar iki türlü iz bırakıyorlar bunlardan biri Contrail denilen jet uçağı duman izi diğeri ise Chemtrail denilen kimyasal. Contrail izi daha kısa ve en fazla 1-3 dakika içinde havada kaybolan izlerdir

Chemtrail ise kimyasal spreylemelerin yapıldığı diğerine göre daha uzun ve hemen kaybolmayan izlerdir. Bu püskürtülen kimyasalın içeriğinde Alüminyum, Stronsiyum, Baryum ve Kükürt Dioksit karışımıdır, insanların kısırlaşması ve daha kolay hastalıklara yakalanması ve daha çok ilaç tüketmesi için yapılır. Tarımsal alanların normal tohumlar ile ekilmesini önlemek ve GDO’lu tohumların (Monsanto şirketinin tohumları) ekilmesini yaygınlaştırmak için yapılır. Çünkü “Alüminyum, Kükürt Dioksit ile temas eden toprak, normal tohum ile ürün vermez ve kuraklık oluşur.

TEHLİKENİN FARKINDA MIYIZ?
Yeni nesiller belki bilmeyebilir ama 20 yıl öncesine kadar herhangi bir araba yolculuğunun ölü böceklerle kaplı bir ön cam anlamına geldiğini yaşayanlar çok iyi hatırlar.
Ancak, bugünlerde bu çok fazla olmuyor.
Sonuçta bu temiz bir ön camla seyahat etmeyi sevenler için harika bir haber olabilir. Ama gerçekten ne anlama geliyor, hiç kafa yoruyor muyuz?

Bilim adamları, böcek popülasyonlarındaki bu çarpıcı düşüşün özellikle tabiatın katledilmesi, böcek ilacı kullanımı ve endüstriyel tarımsal uygulamalarının sonucu olduğunu söylüyorlar. Bu düşüş tek başına bir trajedi olmasının yanı sıra, kuşlar, sürüngenler ve amfibilerin beslenmesini, bitkilerde üremeyi sağlayan tozlaşmayı ve dolayısıyla tüm karasal ekosistemleri de etkiliyor.
Böcek popülasyonlarının çöküşü ekosistemlerin çöküşünün habercisi olabilir.
Farkında mıyız ?

CHEMTRAİLS; HAARP ve SBX Projelerinin bir parçasıdır.

Gökyüzünde uçakların hemen arkasında, bir kuyruk gibi duran buharlaşma, bir kaç saniye veya bir kaç dakika sonra çözülür, ama gökyüzünde saatlerce yapay bulut olarak yayılmaz. Havada oluşan bu şeritlerin, özellikle yoğun hava trafiği olan bölgelerde daha fazla görülebileceği düşünülebilir. Ancak hava alanı olmayan, kırsal alanlardan da birçok spreyleme gözlemleri bulunmakta. Ayrıca şu unutulmamalı ki sivil ticari uçaklar, genelde belirlenen rotalarda, düz çizgileri takip ediyorlar. Halbuki sprey bulutları çok karmaşık formlarda ve ticari rotaların dışındaki istikametlerde görülebiliyor.

GENEL BELİRTİLER

Rüzgar gücü ve çekme yönüne göre “Chemtrails” şeritleri havada saatlerce kalabiliyor ve gitgide yayılıyorlar. Yaklaşık 2 – 5 saat içerisin de beyaz gri bir tabaka oluşup, gökyüzüne dağılıyor ve loj bir görünüm oluşuyor. Chemtrails bulutlarına, artık gitgide “normal” gözüyle bakılmakta, zira büyük şehirler üzerinde sürekli varlıklarını sürdürüyorlar. Bilhassa iyi havalarda meydana çıkan uçaklar, ızgara halinde desenli spreyleme uçuşları yapılır. Bu uçuşlarla hava da sistematik suni bulutlarla kaplama yapılıyor.

GREENPEACE AKTİVİSTİ CHEMTRAİLS UÇUŞLARINI 6 YIL İNCELEMİŞ

Eski Greenpeace aktivisti Werner Altnickel, birkaç yıl boyunca titizlikle chemtrail uçuşlarını araştırmış ve yaptığı çalışmaları kendi web sitesinde (www.chemtrail.de) toplamış, okurlarına sunmuş. Altnickel şöyle yazıyor: “19.9.2012 tarihinde havada iki tane paralel şekilde uçan dört motorlu askeri uçağı yakaladım, hemen video kaydına başladım. İki jet yan yana uçarken, kalıcı chemtrail izi bırakıyorlardı. Uçağın birinin spreylemesi aniden sona erdi, başka tankın devreye girmesi ile, 20 saniye sonra spreyleme tekrar devam etmeye başladı. Diğer jet, aralıksız iz bırakmaya devam ediyordu”

NORMAL SU BUHARI İLE ARASINDA Kİ FARKLILIKLAR

Chemtrail’slerin su buharı şeritlerine göre en belirgin farklılıkları, gökyüzünde kalıcı olmalarıdır. Su buharı genellikle 10.000 metre yüksekliklerde -40°Caltında hava derecesinde oluşur. Normal su buharı (Contrails) genelde 3-4 saniye sonra kaybolur, bazen birkaç dakika, ancak en fazla 20 dakika varlığını sürdürebilir. Chemtrails ise, birkaç saat boyunca, rüzgar hızı ve rüzgar yönüne bağlı olarak dağılır. İnce şeritler, gitgide genişler ve gri renginde buluta benzeyen, ama bulut olmayan bir şey oluşur. Uçak modeli ve uçuş yüksekliğine göre, dört jet/meme tarafından dışarıya püskürtülen chemtrail, havada hantal bir görünüm sergiler, gökyüzünü gri bir görünüme büründürür.

İÇERİĞİNDE Kİ KİMYASAL BİLEŞENLER

Püskürtülen kimyasalın özü baryum tuzları ve alüminyum parçacıkları ihtiva eder. Bu kimyevi karışıma bazı maddelerin eklendiği veya değiştirildiği de söyleniyor! Kanada da yağmur suyu araştırmalarında 5 ila 20 kat arası alüminyum değerleri ölçülmüştür. Kimyasal kokteylin yaklaşık bir yıl havada kalabilmesi için bir polimer karışımı taşıyıcı madde eklenmektedir.

İNSANLAR ÜZERİNDE Kİ ETKİLERİ

Etilen dibromür (EDB) ile JP8 110 jet yakıtı aşağıdaki belirtilere neden olabilir; solunum problemleri, boğaz ağrısı ve sinüs iltihabı, şişmiş lenf bezleri, öksürük, nefes darlığı, sinüs baş ağrısı, genel solunum yetmezliği, kalp ve karaciğer hasarı. Alüminyumoksid beyin hücrelerini etkiler, hafıza ve konsantrasyonu zayıflatır, Alzheimer hastalığına yol açar ve solunum yolunda hasara neden olur. Spreyde kullanılan polimerler göz ve solunum bölgelerinde depolanır, kanamalara, ağrı ve göz sorunlarına yol açabilir (burun kanamaları ve kanlı dışkı). İnsanlar üzerinde olası diğer etkileri, yeterince araştırılmamıştır, ancak uzun vadede sağlık problemlerinin çoğalacağı beklenmektedir.

YÜKSEK MİKTARDA ALÜMİNYUM SERPİYOR

Kaliforniya’nın Shasta dağı bölgesinde, kuruyan ağaçlarda yapılan araştırmalarda, ağaç kabuklarında yüksek oranlarda alüminyuma rastlanmış. Hawai adasında, kabukları normalde çok sert olan palmiye ağaçlarının, el ile kabukları kolayca sökülebildiği ve bu bölgede, çocuklarda yapılan saç örneklerinde, normalin üstünde Alüminyum değerlerine rastlanmıştır.

BİR RESİM BİN KELİME ANLATIR

Werner Altnickel ”Aşağıda gösterilen fotoğraf görüntüleri NASA uydu kaynaklarından alınmıştır ve endişe vericidir. Bu görüntüler, iklim / jeoteknik / güneş radyasyon yönetimi (“SRM”, Güneş Radyasyon Yönetimi) yoluyla gezegenimize ve yaşam destek sistemlerine devam eden küresel saldırının şok edici ve inkar edilemez kanıtlarını göstermektedir. Jeo-mühendislik / SRM programlarının bir parçası olarak jet uçakları tarafından sistematik olarak atmosfere püskürtülen yüksek derecede toksik ağır metaller ve kimyasallar, son derece güçlü yüksek frekanslı sinyallerle manipüle edilir. Bu sinyaller, dünyadaki sayısız konumdan çeşitli iletim platformlarından (örn. HAARP, SBX-Radar, NEXRAD, vb.Ile iyonosferik ısıtma) iletilir.”

CHEMTRAİLS PROJESİ TÜM CANLI HAYATA ZEHİR SAÇIYOR

”Sağlığımız ve Geleceğimiz, Tüm Gezegenin Sağlığına Bağlıdır; Kolektif Geleceğimizle Yanlış Oynamak Doğa Yasalarının İhlalidir”

Chemtrails spreyinde ki ağır metaller baryum, Kadmiyum, alüminyum, arsenik, kurşun, cıva, bakır, manganez ve uranyum içerir. Yağmur suyunda alüminyum seviyesi 7 ppb’den 3400 ppb’ye yükseldi neredeyse % 50.000 gibi inanılmaz bir artış olduğu tespit edilmiş.

PROJEYİ KÜRESEL ISINMA VE KİMYASAL SAVAŞA KARŞI AŞI MASKESİ İLE ÖRTÜYORLAR

Alüminyum parçacıklarının, bir izolasyon tabakası oluşturarak, güneş ışınlarını yansıtıp, küresel ısınma ile mücadelede kullanıldığı lanse edilmektedir. Chemtrail’sin varlık nedenlerinden biride baryum oksidasyonunun, havada sera etkisi yapan karbondioksidi bağlayıp, etkisiz hale getirmek istenmesidir. Avrupa ülkelerinde işitilen diğer bir Chemtrail varlık sebebi ise, insanların bu gibi aksiyonlarla, olası bir kimyasal savaşa karşı aşı edilmesidir, yani insanların korunması için verilen bir mücadele olduğu iddia edilmektedir.Ancak bu gibi enformasyonlar doğru olsaydı, yıllardır uygulanan hava manipülasyonu niye insanlardan gizli tutulmak istenirdi ki? Aksine alüminyum parçacıkları atmosferdeki ısıyı tutma ve küresel ısınmayı tetikleme etkisi yapabilir. Eğer bir izolasyon (yalıtım) tabakası oluşturulmak isteniyor ise, metal parçacıkları 12 km yükseklikteki troposfer yerine, 50 km yükseklikteki stratosfere püskürtülürdü. Çünkü stratosfer tabakasında metal parçacıkları daha uzun zaman kalabilir ve güneş ışınları daha doğal refleksiyona tabi tutulabilirdi.

ALMAN YETKİLİDEN İTİRAF

8 temmuz 2004’de iki çevre aktivistin sorusu üzerine, o zamanın Alman Federal Kültür ve Medya Yönetim kurulu başkanı Monika Griefahn (SPD), şöyle demiştir; “ben bu konuda endişelerinize katılıyorum, dünyanın sera gazı emisyonlarını azaltmak yerine, dünyanın atmosferinde deneyler yapılmaktadır. Önemli bir toksin potansiyeline sahip alüminyum veya baryum bileşiklerinin kullanım yaygınlığı şimdiye kadar oldukça düşüktür. Bu tür deneyler mantığı içinde, bu bileşiklerin, troposferde değil, stratosfer de kullanmak daha iyi olurdu.” Böylece Griefahn, havaya Chemtrails spreylendiğini onaylamıştır.

İNSANLAR APTALLAŞTIRIP KISIRLAŞTIRILIYOR

Belçika’da Belfort Grubu tarafından düzenlenen dünyanın ilk Stratosfer Spreyleme Chemtrail konferansına birçok aktivist, bilim adamı, alternatif medya gazetecisi ve araştırmacı katılmış. Bu toplantıya katılan Belçika Evergem eski valisi Peter Vereeke’ye göre, tüm bilimsel verilerin ışığında stratosfer spreyleme fenomeni artık bir gerçek. Tıp araştırmacısı ve gazeteci Desiree Rover’a göre, insanlık uzun bir süreden beri spreylerle aptallaştırılıp, kısırlaştırılmaya çalışılıyor. Toplantıya Hollanda Teknik Üniversitesi’nden katılan Coen Vermeeren, aerosol spreyleme ile ilgili birçok yanıtsız sorunun bulunduğunu, ancak hükümetlerin bu konuyla ilgili açıklama yapmaktan kaçındığını dile getirdi.

İSVEÇ YEŞİLLER PARTİSİ KENDİ ÜLKELERİ İÇİN KONİSYON KURDU

İsveç yeşiller partisinin verdiği araştırma önergesi ile, isveç meclisi, ülkelerinde chemtrails uygulaması olup olmadığını araştıracak bir komisyon kurma kararı aldı. İsveç Yeşiller Partisi lideri Pernilla Hagberg tarafından yapılan açıklamada, kendilerine ulaşan şikayetlerin artması, nedeni ile, konunun ülkelerinin ve çocuklarının geleceği açısından oldukça önemli olduğunu, bir basın toplantısında duyuran ülkelerden biri olmuştu.

KAYNAKLAR: chemtrail.de, chemtrails.cc, tokis.pl, Indian Farmakoloji, Bluebox, mavikutu.com, Gıdahareketi

Visited 1 times, 1 visit(s) today

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir